Bu toprakların en umutlu, en neşeli, en mücadeleci, en dayanışmacı, en hüzünlü, en özgür günlerini bizlere yaşatmış olan Gezi İsyanı’nın üzerinden tam 9 yıl geçti. Ne biz Gezi’yi gelecek rüyalarımızdan çıkardık; ne de ülkeyi talan etme hırsı ile hareket edenler Gezi’yi kâbuslarından atabildiler. Bu yüzden de hırsla saldırmaya devam ediyorlar Gezi’ye ve Gezi ile özdeşleştirdikleri kişilere. AKP-MHP Rejiminin korkuları sebebiyle, 8 dostumuz Gezi’nin yıldönümünü hapiste karşılıyorlar.
Gezi’nin tüm Türkiye’de yankılanan sloganı “Her Yer Taksim! Her Yer Direniş!” bugün yine aynı güçte anlamını ve gerçekliğini koruyor. Bugün, tüm Türkiye’de özgürlüklerimizi savunmak için direnmek zorundayız. Son günlerine gelen iktidar, giderken verebileceği tüm zararı vererek gitmeye çalışıyor. Hiçbir toplumsal tabanı olmayan yasaklarla sosyal hayatı yaşanmaz hale getirip nefesimizi kesmeye çalışıyor; doğa talanında tüm ormanları, kıyıları, şehir içindeki parkları yapılaşmaya açarak nefesimizi kesmeye çalışıyor; hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmayan ekonomik kararlar ile ekonomimizi tarumar ederek toplumun geçim umutlarını yok edip yoksullukla nefesimizi kesmeye çalışıyor.
Gökyüzünden İstanbul’un merkezine baktığımızda gri binalar içerisinde bir yeşil alan görüyoruz: Gezi Parkı. Çimlerinde oturabileceğimiz, gölgesinde serinleyebileceğimiz, kimseye para vermeden zaman geçirebileceğimiz Gezi Parkı. Gri binaların içerisinde bize nefes alma imkânı veren Gezi Parkı! Dört bir yandan nefesimizi kesmeye çalışan iktidara rağmen bize nefes aldıran, geleceğimiz olan Gezi Parkı! Gezi Gelecektir! Geleceğe dair umutlarımız Gezi’dedir. Gezi’nin o umutlu, neşeli, mücadeleci, dayanışmacı, hüzünlü ve özgür günlerindedir. Biz Yeşiller Partisi olarak Gezi’ye de, Gezi’deki ideallerimize de aynı inançla sahip çıkıyoruz.
Kabusları, rüyaya çevirmek için biz Gezi’deyiz!