Hükümet yeni Amerikan yönetimi ile diyalog kurmanın yollarını ararken ilk temas iklim değişikliği hakkında oldu ve Joe Biden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil 40 ülke liderini 22-23 Nisan’da çevrimiçi iklim zirvesine davet etti. İklim krizi mücadelesi partimizin temel politika alanlarından biri. Dolayısıyla bu çağrı iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri konusunda uyarılarını sürekli yineleyen bizler için şaşırtıcı değil. Türkiye Paris Anlaşması’nı onaylamayan 6 ülkeden biri. Bu vesileyle parti programımızın ilgili bir bölümünü paylaşmak ve Paris Anlaşması’nı onaylama çağrımızı tekrarlamak istiyoruz:
“Yeşiller olarak, bilim insanlarının, iklim hareketinin ve genç aktivistlerin çağrılarına kulak veriyor, iklim krizini durdurmak ve etkilerini azaltmak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu ilan ediyoruz.
Sera gazı salımlarını hızla artıran Türkiye, artık uluslararası iklim anlaşmalarında istisnalar arayan bir devlet olmayacak, Paris Anlaşması’na taraf olarak sorumluluğuna sahip çıkacak ve 2050’de sıfır emisyon hedefine yönelik bir azaltım politikası belirleyecek.
İklim değişikliğine neden olan sera gazı salımlarını radikal bir şekilde azaltacak politikalar uygulayacağız. Enerji, sanayi, ulaşım, kent, yerel yönetim, göç, sağlık, sosyal haklar, tarım ve gıda başta olmak üzere bütün politika alanlarını iklim kriziyle mücadele amacıyla uyumlu hale getireceğiz. Paris Anlaşması’nda belirtilen küresel ısınmayı 1,5 derecede sınırlama hedefine bağlı kalacağız ve 2050’ye kadar fosil yakıt kullanımını tamamen terk etme hedefi doğrultusunda, ekonomide derin bir karbonsuzlaşmayı amaçlayacağız.”
Ayrıca, Akkuyu’da ilk nükleer santralin temelini atan, Kazdağları’nı maden şirketlerine satan, daha önceki felaketlerden dersini almamış ve geçerli bir iklim politikasına sahip olmayıp fosil yakıtlara bağımlı bir ülke olmanın sorumluluğunu Türkiye’nin daha fazla kaldıramayacağını biliyor ve Yeşiller olarak sesleniyoruz: İklim için #ParisiOnayla